top of page

Modern Perspektiften Majikal Elementler: Şekiller, Semboller ve Anlamlar

Yazarın fotoğrafı: Altar BaykalAltar Baykal

Aşağıda anlatılacak kavramlar sadece fiziksel (objektif) olaylar olarak görülmemeli, bu kavramların sübjektif yansımaları deşifre edilmeli, elementler –özellikle talismanlarda- bu bakış açısı ile kullanılmalıdır.




Modern okültizmde elementlerin çıkış noktası planetimizin yapısıdır
Modern okültizmde elementlerin çıkış noktası planetimizin yapısıdır

Elemantal enerjilerin ne olduğu hakkındaki bilgiler günümüzde yer-yer hatalıdır; çünkü neredeyse hepsi  hala eski okul tradisyonundaki şekillerindedirler. Oysa bu tradisyonun var oluş zamanı Orta Çağ’dır. Bu nedenle element olmayan ateş element sayılmış, dahası Toprak ve Hava pek de tanınamamıştır. Elementlerin gerçekleri  modern bakış açısı ile bakılarak anlaşılırsa, sitemin farklı bölümlerinde anlatacağım talismanlar ve/veya majikal eylemlerde daha büyük ölçüde başarı elde edilebilir.

 

Ezoterizme göre madde ortamı (makrokozmos), astral (mikrokozmos) gerçeklerinin maddeleşmiş (kuantum çöküşü ile “çökmüş”) halidir. Bu nedenle madde ortamında yer alan her şeyin bir karşılığı astralda bulunmaktadır; makro ve mikro sürekli etkileşim halindedir; birbirlerini etkilerler. Bu durum majide "benzer benzeri çeker" anlamına gelen Sempatizasyon Kanununa gönderme yapar.

 

Majikal elementler ise yaşadığımız gezegenin yapısına ait (onu meydana getiren) dört gerçeğin majikal ortamdaki karşılıklarıdır. Modern okültizme göre element yoktur. Dünyamızın var oluş modelindeki gerçekler ve onların astral karşılığı vardır.

 

Dünyamızın gerçek yapısı:

-       içi,

-       yüzeyi,

-       dışı

şeklindeki üç katman/düzey/seviyedir.

 

Majikal karşılıklar da bu yapıya paralel şekildedir.

 

 

İÇ

 

Dünyamızın içi magmadır.

 

Magma ise ateş değildir. Magmada ateş yoktur. Magma, Dünya'nın derinliklerinde bulunan, genellikle 700 ile 1300 derece arasında erimiş minerallerden oluşan çok yüksek sıcaklıktaki bir sıvıdır.

 

Daha sübjektif açıdan bakarsak magma ısıdır… mineralleri bile akışkan hale getirecek bir ısı…

 

Peki, ısı nedir?

 

Isı moleküllerin yoğun hareketidir. Isı harekettir.

 

Daha açık ifade etmek gerekirse ısı, moleküllerinin hareket enerjisinin ölçüsüdür. Moleküller ne kadar hızlı hareket ederse, ısı o kadar yüksek olur.

 

Isı yaşam için, yani canlıların hayatta kalması ve biyolojik sistemlerin sağlıklı şekilde işlemesi şarttır. (Bu bilgilerden sonra dünyamızın ve “can”ın özünün ısı ve hareket olduğu ortaya çıkar.)

 

Isı illaki ateş hiç değildir; ateş, bir yakıtın oksijenle kimyasal reaksiyona girmesi sonucu meydana gelen “yanma” adlı eylemin yan ürünü; yanma sırasında ortaya çıkan ısı ve ışığın bir kombinasyonu; bir diğer deyişle ısı ve ışık şeklindeki alt unsurudur.

 

Isı ise ateş olmadan kimyasal reaksiyonlar, elektrik akımı, sürtünme, nükleer reaksiyon (atom çekirdeğinin, yani nukleusun bölünmesi), Güneş enerjisi benzeri pek çok şekilde var olur.

 

Anaerkil okültizmde kutsal olan yanma değil, ısıdır.  

 

Yanma olarak yorumlayabileceğimiz magma, içinde iki reel eylemi barındırır:

-       Yüksek ısılı gazlar ve böylece olan patlamalar

-       Erime (yanma)  ile karışma

 

Bu yüzden –adı henüz tam olarak belirlenmemiş- bu gerçek ısı, yanma,  eylem, eritme, kaynaştırma ve patlama olarak yorumlanabilir.

 

Magmanın rengi ise temelde (en sıcak halinde)  parlak kırmızı ve turuncudur.

Soğudukça koyu kırmızıya, hatta siyaha dönebilir.

 

Bir dipnot: Ateş kırmızı değil, gerçekte (en tam/güçlü olduğu koşulda) mavidir.

 

 

YÜZEY

 

Dünyamızın bir üst katmanında, bir anlamda yüzeyinde, ise toprak, göller, nehirler ve denizler vardır. Modern ezoterizmde de göller, ırmaklar ve denizler “su” olarak özetlenmiştir.

 

Burada (yüzeyde) –yani toprak ve su ortamında- bir birliktelik, bir kaynaşma, bir eşleşme, bir bütünleştirme, birbirini destekleme, var etme durumu görülür.

 

 

SU (Sıvılar)

 

Sıvılar, belirli bir hacme sahiptir, bu hacim, kaplarının şekline bağlı olarak değişmez.

 

Sıvı molekülleri daima birbirlerine çekilirler. Damlalar bu yüzden yuvarlaktır.

 

Sıvıların “difüzyon” (buna yayılma diyelim) özelliği vardır. Bu yüzden sıvıların içinde maddeler yayılır.

 

Sıvılar basınca maruz kalınca bu basıncı her noktada yaşarlar. Bu özellik, hidrolik (hidro-mekanik) sistemlerde (örneğin kaldıraç) kullanılır.

 

Sıvılar, gazların aksine, neredeyse sıkıştırılamazlar, buna karşı koyarlar; çünkü molekülleri birbirine çok yakındır.

 

Suyun rengi yoktur, şeffaftır. Bu yüzden gümüş renk olarak kabul edilir.

 

 

 

TOPRAK

 

Toprak, Ortaçağ batılı okültistlerince hareketsiz, soğuk ve cansız bir nesne olarak görülmüştür. Oysa toprakta en fazla olarak mineraller yer alsa da, bir o kadar da organik maddeler bulunur. Organik maddeler ise aslında besindir. Topraktır beseleyici olan element. Bu yüzden kültürümüzde toprağa “Toprak Ana” denir (ben kültürümüzden başka yerde bu tanımlamayı duymadığımı da ekleyeyim).  Toprağın bir diğer çok önemli niteliği “birleştiriciliğidir”! Toprak pek çok kişi tarafından bilinmese de tam bir birleşme ortamıdır; içeriğinde katı, sıvı ve gaz içerir; su ve havayı sinesinde birleştirir; kapsamında daima su ve hava vardır.

 

Toprak;

koruyucudur,

büyütücü/besleyicidir,

var edici, geliştiricidir,

birleştiricidir.

 

Rengi ise genelde açık ve koyu kahverengidir.

 

 

DIŞ

 

Hava ise Dünya “dışı” bir oluşumdur. Üstte olandır, “bizden” olmasa da en önemli ögedir; çünkü hava olmadan, su olsa bile canlılık sürdürülemez.

 

Oysa Hava elementi Tarot dahil pek çok ezoterik ve okült tradisyonda acı, hastalık, aseksüellik, savaş ve beladır.

 

Aynı zamanda akıldır!

 

[Bu noktada Yunan mitolojisine atlayıp Athena’dan söz etmek önemli bir örnek anlamına gelebilir. Athena da hava elementi gibi hem zeka, hem de savaş tanrıçasıdır. Üstelik cinsellikle ilgisi olmadığını vurgulamak adına “ebedi bakire” olarak tanıtılır. Dahası; bir annenin cinsel organı yerine, babası Zeus’un kafasından doğmuştur. Annesiz (dişisiz, dişiye ihtiyaç duymadan), cinsel ilişki (seks) olmaksızın oluşmuştur. Elinde kılıç ile doğması da dikkatlerden kaçmamalıdır. Homeros’un Oysseia, XVI-208’de “Talan tanrıçası Athena” diye anılır.]

 

Tarot’ta Ateş grubu asa, Toprak grubu metal para, Su grubu kap ile gösterilirken Hava grubu kılıç ile sembolize edilir.

 

Thoth Tarot, Aleister Crowley, Kılıç kartı

Doğada görünen sembolü rüzgardır. O su ile birleşmek için ateşin yoğun iradesinden mahrumdur. Yapısında dikkate değer bir pasiflik vardır. Sonuç olarak kendinden doğan öz kaynaklı eylemlere sahip değildir. (..) gücü ürkünç derecede korkutucudur.

 

Hava elementi aynı zamanda ayıran (bölen) özelliğe sahiptir.

 

Thoth Tarot, Aleister Crowley, Kılıç kartı - Yorum

Düşüncenin kökü olan bilinçli düşün. Belirleyen. Ayıran. Düzenleyen. Böylece çevresindeki dünyaya yeni bir düzen veren…

 

Çeşitli mitolojilerin ataerkil baş tanrılar kural olarak hava tanrılarıdır. Bunların çoğu çıkan kozmik savaşta öncel yöneticileri (Ana Tanrıça ve Baba Tanrıyı) yenip, Öncel Evren’i bölerek  yeni bir evren (içinde yaşadığımız makrokozmos) var etmişlerdir. Ortak pek çok özellikleri vardır; bunlardan başlıca olanı savaşçılık ve liderliktir. Çoğu kartal ile sembolize edilir, öncel bir ejderi yenerek parçalamışlardır. Benzerlikle çok fazladır.

 

Bu tanrılara örnek olarak

Yunan mitolojisinde Zeus,

Roma mitolojisinde Jüpiter,

İskandinav mitolojisinde Thor,

Hindu mitolojisinde Indra,

Slav mitolojisinde Perun,

Mısır mitolojisinde Set,

Hurri mitolojisinde Teshub,

Sümer mitolojisinde Enlil 

gösterilebilir.

 

Hava aynı zamanda –yıldırım, bulut gibi kavramlarla ve doğrudan “hava” olarak da- Yahveh ile ilintili gibidir:

 

"Hava" sözcüğünün Latince karşılığı spirare’dir ve aslında spirit, yani "ruh" demektir.

 

Tevrat’ta Yahveh’in ruhu ruah’dır (wə-rū-aḥ וְר֣וּחַ) önemli bir yer tutar; özel önemi olan bir nitelik, bir unsurdur; hatta tanrıyı temsil etmektedir.

 

Eloah’ın (Yahveh’in Tevrat’ın ilk bölümlerindeki adı) evreni yaratma sürecinin anlatıldığı Yaratılış bölümünde suların üzerinde gezinmesi aynı sözcük ile ifade edilmektedir.

 

Tevrat – Yaratılış 1

2  Yer boştu, yeryüzü şekilleri yoktu; engin karanlıklarla kaplıydı. Tanrı'nın Ruhu suların üzerinde dalgalanıyordu.

 

Bu konularda detaylı bilgi almak için Janus 722 mahlası ile yazdığım Tutsak Evren ve Sınırın Ötesi adlı kitabıma başvurabilirsiniz.

 

Havadan bereket olan yağmur (su) geldiği için Hava’nın negatif eğilimi hakkındaki görüş eleştirilebilir; oysa Hava, bereket denen yağmurun nedeni değildir. Yağmur nedeni, okyanuslar, göller, nehirlerdeki suyun buharlaşmasıdır. Su damlacıkları bir araya gelerek (birleşerek) bulutları yaparlar. Ve Toprağın (yer çekiminin) etkisi ile yeniden su olarak yuvalarına dönerler.

 

Bu bilgileri toparlayalım.

 

Rengi, hüznün rengi olan mavidir. Mavi rengi tanımak için tıklayın!

  

 

ELEMENTLERİN KULLANIM ALANLARI

 

ISI/YANMA (Ateş dahil her türlü ısı veren unsur)

Eylemcilik, hız, dinamizm, enerji, ivme, aktivizm, atılım benzeri amaçlar

 

 

SU

Akma, var etme, sakin güç, hayat verme, grup kurma, tüm pozitif sonuçlar (içeriğe aşkı, mutluluğu, güzelliği, uyumu, huzuru, barışı vb katalım) benzeri amaçlar

 

TOPRAK

Korunma, maddesel kazanç elde etme, var etme, kök salma, birleştirme benzeri amaçlar

 

HAVA

Olumsuz konular, entelektüel faaliyetler, felsefe dahil akıl tabanlı amaçlar

 

 

ELEMENTLERİN SEMBOLİK ŞEKİLLERİ

 

ISI/YANMA

Üçgen

 

HAVA

Ters üçgen

 

SU

Daire

 

TOPRAK

Kare

 

 

ELEMENTLERİN TALİSMANİK KULLANIM ŞEKİLLERİ

 

Talisman konusuna göre bir element belirledikten sonra;

-       talismanın uygun yerine sembolik şekli çizilebilir,

-       talisman element renginde çizilebilir,

-       talisman bitince elementin ortamında geçici olarak tutulabilir, ya da sürekli olarak bu ortamda saklanabilir.

 

 



©2024 by AltarBaykal Team 

bottom of page