top of page

İçimizdeki Gücü Serbest Bırakmak - 1

Yazarın fotoğrafı: Altar BaykalAltar Baykal

Pagan Dans ve Kutsal Şifası


BÖLÜMLER

Pagan dans ve kutsal şifası Pagan dansın kuralları   Pagan dans katalizörleri 

Çeşitli varyasyonlar



Pagan dans ve çıplaklık birbirini destekleyen arkadaşlardır.
Pagan dans ve çıplaklık birbirini destekleyen arkadaşlardır.

Günümüzün hızlı dünyasında stres ve kaygı hepimizin hayatında değil mi?

 

Doğadan kopuk olduğumuzu her zaman fark etmiyor muyuz?

 

Bana sorarsanız çok kişi -apaçık bilincine varmasa da- sıklıkla bir şeylerin eksikliğini hissediyor: Bir çeşit tatminsizlik… İyi şartlarda yaşanıyor olsa bile hep var olan garip bir noksanlık duygusu... Kimileri için ise -eskilerin değimi ile- "kurtları tam olarak dökememek",   "tam rahatlama" denilebilecek şeyi yaşayamamak.

 

"Tam rahatlama" olarak dile getirdiğim beyin süredurumunu tadamamanın nedeni, ona ulaşmak için gereken beden ve beynin tutumlarının kültürel yaptırımlarla yasaklanmış olmasıdır. Oysa tam rahatlama, ruhsal ve bedensel şifanın şifresidir.

 

Günümüz batılı toplumlarda cinsel yasaklar görece kalkmış olsa bile, kişinin kendi olması (makul düzeyde olsa bile sürüden farklı davranması) hala ciddi ölçüde yasaktır. Çağdaş toplumlarda bu yasaklama yasal değildir, ancak herkes kendi olmanın bedelini standart bir iş ve geleneksel bir aile sahibi olmamayla ödeyeceğini bilir. Söz konusu iki gereksinime sırt dönmek nicemiz için imkansızdır. Oysa kendimize koyduğumuz bu yasak, çizdiğimiz bu sınır, bizi iyi bir iş ve geleneksel bir aile ile yakınlaştırsa da, öz benliğimizden (kendimiz olduğumuzda yaşanan tamlık, rahatlık ve özgürlükten) uzaklaştıracaktır.

 

Kişinin kendi olmasının (genelden farklı olmasının) küçümsenmesi, yasaklanması veya anlamsız/gereksiz görülmesinin nedeni bizi özümüze döndürecek, böylece doğallıkla kontak kurduracak her türlü eyleme geçit vermemektir. Bu kültür ve düzen -ataerkil yönlendirmeler yüzünden genelde hepsi de belirleyici kademelerde olan bazı bencil, benmerkezci, sahiplenici, hükmetmeye meraklı, kendine dönük erkeklerce- var edilmiş ataerkil kültürdür. Söylemeye gerek yok, bu tarz erkekler Yahudilik ve Hıristiyanlık tarafından beslenip, desteklenmişler, böylece eski gelenekler (anaerki) unutulmuş, zaman içinde baskılar azalsa da, uzun yıllar boyunca nice yanlışlar "tanrı emri" olarak deklare edildiği için kültürel doğrulara (örf, gelenek, vb.)  perkitilmiş, "tartışılamaz" etiketi ile insanları tutsak etmiştir. Bu yapı ile başa çıkmak bildik yöntemlerle neredeyse olanaksızdır.

 

İyi haber ise tam rahatlamaya (şifa bulmaya) ulaşmanın sanıldığı kadar zor olmamasıdır; farklı bir söyleyişle, basit, kolay ve zararsız, ama gizli bir yolunun olmasıdır. Bizi kendimiz edecek, tam rahatlatacak ruh (beyin) durumuna gelmenin ve böylece hem ruhsal, hem bedensel doyum ve şifayı var bulmanın bu yolu pagan danstır.

 

Dans zaten doğası gereği terapötiktir, yani iyileştiricidir;  psikolojik yapıda biriken olumsuz duyguları boşaltır,  alınmış darbelerle açılmış yaraları onarır boşaltır, bastırılmış yanı serbest bıraktırır. Bilimsel çalışmalar, fiziksel hareketlerin serotonin seviyelerini artırabileceğini, ayrıca kaygı ve ruhsal ketlemeleri yok etmeye yardımcı olabileceğini göstermiştir. Dansın, spor ve yogaya üstünlüğü ise içeriğinde "Ruhun gıdası" denilen müzik adlı büyünün bulunmasıdır. Amerikan Dans Terapisi Derneği'nin yaptığı bir araştırma, katılımcıların %70'inin dans terapisine katıldıktan sonra duygusal durumlarının iyileştiğini göstermiştir.

 

Dansın her çeşidinde yer alan bu "hayr", bu iyileştirici etki, pagan dansta daha da artar.

©2024 by AltarBaykal Team 

bottom of page