25 Aralık Tanrı Sol'un Doğumu; Noel İle Yılbaşının Hıristiyanlaştırılması Ve Gerçek Yılbaşı Tarihi (21 Aralık Kış Gündönümü)
Paganizm; doğadaki olaylarda kutsallık, hatta tanrısallık izleyerek, bunlara yoğun bir saygı duymak anlamındadır. Bu yüzden gün ışığının ve hava ısısının değişimi gibi yaşamsal önemi olan olayları yansıtan Ekinoks ve Gündönümleri bayram olarak kutlanır. Antik dönemlerde de böyleydi. Örneğin -günümüzde hala Nevruz olarak kutlanmakta olan- bahar ekinoksu, yani 21 Mart, eskiden yılbaşıydı.
21 Aralık Kış Gündönümü pagan yılbaşıdır
Aralık ayındaki Kış Gündönümü Dies Natalis Solis Invicti (Tanrı Sol'un Doğuşu) adlı bayramdı. Tanrı Sol, Roma'nın güneş tanrısıydı. Onun kışın en soğuk ayında doğuşu yazın gelmeye başlamasının habercisi olarak görülürdü:
21 Aralık kış gündönümü anında Güneş'in ışınları dünyamıza en eğik (güçsüz) şekilde gelmektedir; yani en alçak noktasındadır. Bu yüzden 21 Aralık gecesi en uzun -ve de en soğuk denilebilecek- gecedir. 22 Aralık'tan başlayarak güneş ışınları giderek dik gelmeye; böylece havalar ısınmaya, günler uzamaya başlar. Güneş, kış gündönümü saniyesinden sonra an bazında yükselmeğe başladığı için bu an, Sol'un doğum günü (anı) sayılır ve kutlanırdı. Güneşin yükselmesi, ışınlarını dünyaya gittikçe daha dik yollaması ve böylece havaların yavaş yavaş ısınması ise 21inde doğan Sol'un da büyüyüp olgunlaşması manasındaydı.
Eski devirlerde tarihi belirlemek adına Jül Sezar'ın İÖ 46 yılında oluşturduğu Jülyen takviminin kullanılırdı. Oysa Jülyen takvimi hassas değildi ve sık sık tarihlerde kaymalar oluşurdu. Jülyen takvimine göre 21 Aralık'taki Kış Gündönümü, 25 Aralık tarihine denk gelmekteydi! Bu yüzden Sol'un doğum günü 25 Aralık'ta kutlanırdı. Sözün özü, 25 Aralık tarihli ilk kutlamalar -takvimlerden kaynaklanan- birkaç günlük hataya dayalıydı.
Zaman içinde Hıristiyanlık adlı farklı bir din doğdu. Bu yeni din, var olan inançlarla yan yana yer almayı değil, onların yerini almayı hedeflemekteydi. Bu nedenle hatalı şekilde 25'inde Sol'un doğum günü olarak kutlanan kış Gündönümünün, İsa'nın doğum günü olduğu öne sürüldü. Oysa İsa'nın ne gün doğduğu hakkında hiçbir bilimsel bilgi yoktu.
Hıristiyanlığı ilk kabul eden pagan imparator ve Doğu Roma imparatorluğunun kurucusu 1. Konstantin pagan inanışları Hıristiyanlığa çevirmek adına büyük çaba içindeydi. Öyle ki, bu gayreti nedeni ile Ortadoks kilisesi tarafından "Aziz" ilan edildi. Aziz Konstantin'in girişimlerinden biri de 25 Aralık'ı resmi olarak İsa’nın doğum günü ilan etmesi oldu. Sonuç olarak artık 25’inde bebek Sol değil, bebek İsa doğuyordu.
Kış gündönümü Hıristiyanlaşmıştı.
Aynı Hıristiyanlaştırma çabası yılbaşı için uygulandı!
Papa XIII. Gregory zamanında hatalı olan Jülyen takvimi düzeltilerek senede sadece 10 saniye hata veren Gregoryen takvimi yaratıldı. Ancak bu takvim -uzayda hiç bir astronomik anlamı olmayan- 1 Ocak tarihinde başlatıldı! Üstelik bu tarihin Milat (yani İsa'nın doğumu) olduğu öne sürüldü. Böylece yılın başlangıcı İsa'nın doğumu ile başlıyordu. Artık yılbaşı da Hıristiyanlaştırılmıştı.
Çelişkili olan nokta ise hz. İsa'nın -doğum günü hakkında hiç bir bilimsel kanıt olmasa da- hem 25 Aralık'ta, hem de 1 Ocak'ta doğuyor olmasıydı!
Aslında Yılbaşı, yılın başıdır; adı üzerinde, bir yeni başlangıçtır. Yıl ise dünyanın güneş etrafındaki bir turunu ifade eden astronomik bir zaman birimidir. Bu yüzden söz konusu başlangıcın astronomik bir dayanağı olmalı, astronomik açıdan anlamı bulunan bir noktadan başlamalıdır.
Ayrıca başlangıçlarda daima "saflık" frekansı taşıyan bir yenilik enerjisi bulunur. Temizlik, heyecan ve ümit dolu bir vibrasyonudur bu. 31 Aralık'taki yeni yıl eğlenceleri bu gerçeğin insanlarca sezilmesinden kaynaklanmaktadır.
Başlangıçların gerçek bir noktadan başlamaması, bu frekansın değerlendirilememesi anlamındadır. Bu yüzden Hıristiyanlıktan sonra insanlar -fark etmeseler, bilmeseler de- söz konusu yenilik vibrasyonunu, kutlama tarihinde herhangi bir somut başlangıç olmadığı için yaşayamamakta, söz konusu vibrasyonu bu frekansı taşımayan bir zaman anında aramaktadırlar.
Yeni yılı, gerçek bir başlangıç olarak astronomik noktalarda kutlamak ve yenilik enerjisi ile daha yakın iletişim kurmak isteyenler 2024 yılından 2025 yılına geçiş için 21 Aralık 2024, Türkiye için saat 12:20yi kullanabilirler.
Astronomik olayların büyük önemli vardır; doğru... Ancak en güzel başlangıçlar insan beyninin ve kalbinin en iyi, en pozitif anında alacağı kararlardır belki de. Bu yüzden her iyi an yepyeni bir başlangıca gebedir.
Yeni yılı gerçek ya da hatalı tarihte kutlayacak olanlara mutlu yıllar... olmayanlara da anlık mutlu başlangıçlar dilerim.