
Çam çayı hazırlamak için çamcığın farklı unsurlarını kullanabilirsiniz.
Örneğin;
- Birkaç parça çam sakızını sıcak suda demleyin, ya da bitki çayınıza ekleyin. Bence tadını beğeneceksiniz.
- Erkek Kozalakları kaynar suda bekletip, ya da haşlayıp sağlıklı bir çay yapabilirsiniz. (Erkek kozalaklar konusunda 2 - Çamın Vulvası, Semeni Ve Yumurtasını Yiyelim!
adlı yazımda bilgi verdim.)
Ama çam çayı asıl çam yapraklarından yapılır.

Çam yaprakları öyle şifalıdır ki, birçok Uzak doğu ülkesinde (biraz laf sokabilir miyim: ilaç düşkünü batı kültürünün tam olarak ele geçirmediği kültürlerde :) ) hem gıda, hem geleneksel ilaç olarak kullanılır. Çamın her yeri olduğu gibi yaprakları da antioksidan, anti-mikrobiyal, anti-diyabetik, anti-inflamatuar ve solunum yolu hastalıklarını iyi eden özelliklere sahiptir. “Yiğidi öldür, hakkını yeme” demişler; batılıların da gönlünü alalım: Çam yaprağı çayı İsveç'te tallstrunt olarak çok yaygın şekilde kullanılmakta.

Hanımlar nasıl çay yapıldığını bilir, ben pagan kültüre ilgi duyan bekar hemcinslerim için “demleme” konusunda açıklama yapayım: Yukarıda resmi olan çeşit taze çam yapraklarını toplayın (topladığınız yaprakların taze ve sağlıklı olmalarına dikkat edin dememe gerek yok) ve iyice yıkayın. Bir cezvede su kaynatın, altını kapatın. Yaprakları cezveye koyun ve 10-15 dakika demlemeye bıraktıktan sonra süzün. Çam çayınız hazır.
(Çam yapraklarını doğrudan kaynatmak yerine demleme yöntemini öneriyorum; çünkü böylece yapraklardaki faydalı unsurlar suya yumuşak geçiş yapıyorlar. Kaynatma işlemi daha sert, bazı hassaları da yok ediyor, tadı da bozabiliyor.)
Arkadaşlar;
- bu gibi saf ve öz tatlara henüz yabancı olan kişilerdenseniz,
- çay ve kahveyi -o iğrenç- beyaz şeker ile içmeye alıştırılanlardansanız,
- iç sesiniz "Çam çayı mıı? Bııyhhh! Tatsız tuzsuz bişi. Ben bunu nasıl içerem?" dediyse,
cezveye portakal, limon veya elma dilimleri, hatta zencefil koyabilirsiniz.
Yine tatsız geldi ise, nane, adaçayı ekleyin. Yaratıcı olun. Giderek kendi favori çam çayınızı üretin.
Hala da "I-ıh! Benim çayım illaki tatlı olucak" diyorsanız, tamam, bal ekleyin. Bu da harika.
Ama bana sorarsanız çam çayı deneyimizi kötü alışkanlıklardan kurtulmak için fırsat olarak kullanın derim. Karşınızda yeni bir tat ve çamcığın sunduğu bir şans var. Bu yeni tada bu şekilde alışmaya çalışarak bir sayfa açabilirsiniz.
Çam yapraklarına ulaşma zorluğu çekiyorsanız, bir hafta sonu herhangi bir parka gidin ve yaprakları toplayıp kurutun. Çam çayınızı aynı şekilde kuru yapraklarla rahatça yapabilirsiniz Hem kuru yaprakların tadı daha yoğun oluyor.
Pagan büyücülerin kulağına fısıldayayım: Parktan çam yaprağı toplama olayını majikal bir mini-maceraya çevirin ve toplama işlemini dolunayda, tercihen dolunayın ikinci gününde (asıl gününde) gerçekleştirin.
"Kurutmak dedin de, bu nası olucak?" mı diye sordunuz? Çok basit; işte yöntem:
- Yaprakları dikkatlice (nazikçe) yıkayın,
- temiz bir bezle kurulayın,
- serin, kuru, iyi havalandırılan bir odada, doğrudan güneş ışığı almayan bir yerde, temiz bir bez üzerine yayın (üst-üste yığmayın). Mutfakta, bu mekanda yemek kaynadığı, yani buhar olduğu için uygun bir yer sayılmayabilir.
- Üzerlerini örtmeyin. Örtü hava almasına engel olacak, nemin çıkmasını engelleyecektir.
Kurumaları için iki hafta kadar beklemek gerek.
Ve son bir öneri...
Çam çayınızı o kaba-saba mug denen garabette tüketmeyin. Bardağınız şeffaf olsun. Çayın rengini görün; likitle göz bağlantısı (göze foton girişi) kurun. Tercihen ağzı geniş ve ince belli bardakları kullanın. Böylece dudağınızın ilk değdiği yudum kolayca soğumuş olacak, ama alttaki bölüm sıcak kalacaktır.
Dilerseniz bardağa bir çam yaprağı atıp her yudumda yapraklara saygı sunarak, ya da teşekkür ederek veya gülüş yollayarak bu olayı minik bir ritüele çevirebilirsiniz.

İlginizi çekebilecek diğer bölümler
yazısının bölümleri