Çam ağacı ile Attis dışında bir Yunan mitolojisi nymph'i (su perisi) olan Pitys de ilgilidir..
Su perisi Pitys ve tanrı Pan'a birbirlerine aşıktırlar. Ancak Pitys'i kuzey rüzgarı tanrısı Boreas da sevmekte, ama yüz bulamamaktadır. Bir gün kıskançlığına yenilir ve Pitys'ı bir kayalığın tepesinden aşağı fırlatır. Ancak Gaia devreye girer ve periyi çam ağacına çevirerek ikinci bir yaşam verir.
Bu günden sonra Tanrı Pan başında çam ağacı dallarından bir taçla gezer.
Mitoloji Sözlüğü - Pierre Grimal
Bu yüzden Boreas çamların dallarına sürtündüğü zaman Pitys inler. Buna karşın dallarının sevgilisinin başına taç olmasını seve seve kabul eder.
Bu mit, çam ağacının hayat vericiliği hakkındadır. Aynı mesaj Attis efsanesinde de verilir. Kibele'nin sevgilisi Attis ölünce çam ağacı olarak yeniden bedenlenir.
Anaerkil paganizmde rüzgar ve Kuzey yönü negatif olarak algılanır ve her şey gibi bu inancın da ezoterik bir dayanağı vardır: Kuzey yönünün olumsuz şekilde görülmesinin nedeni bu yönün güneş almamasıdır.
Rüzgar bir hava olayıdır; temeli havadır. Hava elementi ise dört element içinde tek uğursuz olandır. Örneğin Tarot kartlarında bela ve hastalıktır. Bunun nedeni havanın üstte (gök), ateşin en altta (magma) olmasıdır. Gök mavi, magma kırmızıdır. Üst (böylece de üstünlük taslamak, liderlik) anaerkide olumsuz görülür; zaten tüm ataerkil tanrılar ve ataerkil mitolojik baş tanrılar hava, bulut ve fırtına tanrılarıdır.
Pan ise seks arzusu dolu biseksüel bir tanrıdır. Nymphler kadar satirleri de seks için kovalar. Mitleri genelde eğlenceli ve şendir. Gerçekte doğanın -canlılıktan, sakin güzelliğine dek- her açıdan, her türlü güçlerinin bir tanrıda bütünleştirilmesi/yorumlanmasıdır. Zaten "pan" sözcüğü Latince "Tüm, herhangi biri, hepsi" anlamındadır; "panseksüel" sözcüğü buna örnektir.
Doğanın kişiselleştirilmesine (Pan) rüzgar ile aldığı darbe ve ölen sevgiliyi çam ile taç olarak bir anlamda canlandırması çam ağacına verilen onurun bir diğer göstergesidir.
Oysa bu güzel mesaj ataerki tarafından bozulur.
Pan, keçi sakallı, keçi bacaklı ve boynuzludur. Sekse çok düşkün olması, çiftleşmeye aşırı yatkın hayvanlar olan keçiler biçiminde betimlenmesine neden olmuştur.
Pan ne yazık ki Tapınak Şövalyeleri tarafından Baphomet adlı satanik tanrıya dönüştürülür. Bu gerçek Alesiter Crowley tarafından da kabul edilir. (Kaynak Wikipedia, Pan).
Söz konusu "gelişmeler" bu kadarla kalmaz; imaj giderek Hıristiyanlığa yansır. Saf, neşeli, heyecanlı, eğlenceli bir doğa tanrısı (doğanın sembolü) olan Pan şeytanlaştırılır, Şeytan'ın imajı oldu.
Anton LaVey. The Satanic Bible
Hristiyanlığın ortaya çıkışından önce saygı duyulan birçok zevk yeni din tarafından kınandı. Pan'ın boynuzlarını ve çatallı toynaklarını en ikna edici şeytana dönüştürmek için çok az değişiklik gerekiyordu! Pan'ın nitelikleri ceza gerektiren günahlara düzgünce dönüştürülebilirdi ve böylece dönüşüm tamamlanmış oldu.
Bu sözleri söyleyen ve Amerika'daki yasal şeytan kilisesinin kurucusu olan Anton la Vey de onu ekolünün sembolü yapmakta beis görmedi.
Satanistlerin bile "Hıristiyanlığıa karşı olan her şey şeytanındır" düşüncesine inanmaları yüzünden -sadece "doğa ve doğallık sever" manasındaki- paganizm olumsuz şekilde algılanmaktadır.
Hıristiyanlarca yasaklanan aslında seks değildi. Seksi yasaklamak sadece bir adımdı. Hedef doğallık, yani doğal yapımızdı.
Pan, kendi olarak kalamasa da, çam ağcı hala hepimizin kolayca ulaşacağı bir sürü parkta, yaz-kış yanı başımızda... ve bize şifa vermekle meşgul... :)
Diğer bölümlerde bunu anlatıyorum.